Covid Pandemisi Döneminde Rutin Aşılar

Covid Pandemisi Döneminde Rutin Aşılar

2020 yılının başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisi tüm hayatımızı etkilediği gibi rutin sağlık hizmetlerini de önemli ölçüde etkilemiş ve bir çok alanda ertelemeler yaşanmıştır. Ancak verilen aşı hizmetlerinin terk edilmesi veya ertelenmesi düşünülemeyecek bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma özellikle aşılama hizmeti denilince ilk akla gelen Aile Hekimlerimizin faydalanacağı bir kaynak oluşturma amacı taşımakta olup çocuk aşıları ve erişkin aşıları olarak 2 başlık altında derlenmiştir.

  1. Rutin çocuk aşıları

Covid 19 genellikle erişkinlerde daha ağır semptomlarla seyreden bir hastalık olsa da çocukluk yaş grubunu da sıklıkla etkileyen, genellikle daha hafif ve farklı semptomlarla seyreden ancak ciddi hastalık tablosuna kadar ilerleyebilen ve yoğun bakım ihtiyacı gerekenlerin dahi olabileceği bir hastalık durumundadır. Özellikle altta yatan diyabet, kalp ve akciğer hastalıkları, kan hastalıkları, böbrek hastalıkları ve bağışıklık sistemini ilgilendiren kronik hastalıkları olan çocuklar da hastalığı çok ağır geçirebilmektedirler.

Çocukluk yaş grubu, özellikle en az Koronavirus kadar tehlikeli olan bulaşıcı hastalıklara karşı aşılama hizmetinin sunulduğu yıllardır. Koronavirüs her ne kadar son dönemlerde tüm dünya sağlığını tehdit eden bir hastalık olma niteliği taşıyor olsa da çocukluk yaş grubunda uygulanan aşılar sayesinde çocuklarımız bir çok hastalığa karşı bağışıklık kazanmakta ve bu hastalıkların salgınlara neden olması önlenmektedir. Bu nedenle Covid 19 tehdidi altında bulunduğumuz bu dönemde rutin aşılama programlarına eskiden olduğundan daha fazla itina göstermemiz gerekmektedir.

Covid-19 nedeni ile dünyada çocuk felcinin yok edilmesi amacı ile uygulanan aşılama kampanyalarına ara verilmesi neticesinde dünyada neredeyse yok edilme aşamasına gelinen hastalık 2020 yılında tekrar 30 ülkede görülür hale gelmiştir (1). Bu durum rutin aşılama programlarının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde ne derece önemli olduğunu gözler önüne sermektedir.

Covid 19’un toplumda daha yaygın hale gelmesi ile çocuklar ebeveynleri ile aynı ortamı paylaştıklarından Covid 19 testi yapıldığı durumlarda PCR (+) vaka durumunda olabilmekte veya her hangi bir şikayetleri olmamaları nedeniyle test yapılmadığı durumlarda Vaka temaslısı olarak veya PCR test sonucu (-) olarak da özellikli izlem listesinde yer alabilmektedirler. Bu durumlarda çocukların rutin aşılama hizmetlerinin nasıl olması gerektiği son dönemlerde gündemi oldukça meşgul etmektedir.

Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan Covid 19 vaka ve temaslılarında ulusal aşı şemamızın ve diğer aşıların uygulama zamanları başlıklı rehber temel alınarak bu çocukları aşılamada yaklaşım şu şekilde olmalıdır:

Test Sonucu Semptom varlığı Rutin aşılamaya başlanması
(+) (+) a)       Hastane yatışı olmuşsa, taburcu olduktan 14 gün sonrasında, test yapılmaksızın

b)      Evde takip edilen ve arka arkaya 2 testi (-) çıkan çocuklar son testten 14 gün sonrasında

c)       Evde takip edilen ve son semptom varlığından sonra 3 gün boyunca semptomsuz geçiren çocuklar iyileşmiş kabul edilir ve 14 gün beklendikten sonra aşılamaya kaldığı yerden devam edilir

(+) (-) Negatif test sonucu olsun olmasın semptom olmadığı durumlarda (+) testin üzerinden 14 gün geçtikten sonra rutin aşılama programına devam edilir

 

Covid 19 vakaları ile temaslı durumunda olanların ise herhangi bir semptom geliştirmediklerinde 14 günlük izlemleri sonucunda aşılama hizmetlerine kalındığı yerden devam edilir

 

Rutin Aşılama takviminde yer alan aşılar

Çocukluk çağında yapılan ulusal aşı takviminde olan ve olmayan özel aşıların tümü yukarıda belirtildiği takvim çerçevesinde kaldığı yerden uygulanmaya devam edilir. Bu aşılar:

DaBT-Hib-IPV (5’li karma aşı)

2-4 ve 6. aylarda uygulanması gereken aşıya takvimde kaldığı yerden 2 ay aralar şeklinde uygulanmaya devam edilir. 18. ayda yapılması gereken rapel doz ise 3. dozdan minimum 6 ay sonra yapılmalıdır. Örneğin 3. doz aşı çocuğun 13. ayında yapılıyor ise rapel doz en erken 19. ayda yapılmalıdır. 3. doz aşı 12 ay ve öncesinde uygulanmış ise rapel doz normal aşı takviminde yer aldığı şekilde 18. ay aşılaması şeklinde yapılmalıdır.

DaBT-IPV (4’lü karma aşı)

  1. ayda yapılan bu aşı Covid 19 riski geçtikten sonra tek doz olarak uygulanmalıdır

BCG aşısı

  1. ayı bitiren bebeklerde uygulanan aşı, Covid 19 riski nedeni ile ertelenmişse, 3. ayın dolduğu durumlarda PPD testi yapılması gerekliliği unutulmamalıdır

OPA aşısı

Ağızdan 6. ve 18. ayda uygulanan OPA, Covid 19riski geçtikten sonra uygulanmalıdır

KPA

2.ve 4. ayda ve 12. ayda uygulanan bu aşı, Covid 19 riski geçtikten sonra uygulanmalıdır. 1. ve 2. doz arası mutlaka 2 ay, 2. doz ile 3. doz arası bebek 1 yaşın altında ise mutlaka 6 ay süre olmalıdır.

2008 yılından itibaren KPA aşısı rutin uygulama takvimine girmiştir. 2008 öncesi doğmuş olan çocuklar için KPA aşısı için eğer risk grubu hastalıkları bulunmuyorsa aşı yapılması zorunlu değildir. (Risk grubu hastalıklar için bakınız erişkin KPA aşısı)

Hepatit B

Aşılamaya kaldığı yerden devam edilir. 1. doz ile 2. doz arası en az 1 ay, 2.doz ile 3. doz arası en az 2 ay süre bırakılmalıdır. Ancak 1. doz ile 3. doz arası ise en az 3 ay ara olmalıdır. Bu verilen aralar minimum sürelerdir. Unutulmamalıdır ki aşılar arası verilen süre rutin aşılama takvimine ne kadar uyarsa bağışıklık gelişme oranı o kadar yüksek olmaktadır

Hepatit A

Aşılamaya kaldığı yerden devam edilir. 2 doz arası minimum süre 6 aydır

KKK

  1. ay aşılama veya 48 ay aşılama Covid 19 riski geçtikten sonra yapılır. 9.ayda tek doz olarak uygulanan kızamık aşısı 11. aya kadar Covid 19 nedeni ile uygulanmamış ise, sadece 12. ayda KKK aşısı uygulanması yeterlidir

Suçiçeği

Tek doz aşı Covid 19 riski geçtikten sonra uygulanmalıdır

  1. Erişkin Dönemi aşıları

Mevsimsel Grip (İnfluenza) Aşısı

Grip aşısı kontrendikasyonu olmayan bütün erişkinlere önerilir.CDC önerilerine göre; Covid şüphesi ve tanısı olanlarda Influenza aşısı Covid-19 şüphesi dışlanana kadar veya tanısı konduktan iyileşene kadar yapılmamalıdır.

İnfluenza ilişkili komplikasyon riski yüksek hasta grupları;

1-Beş yaş altındaki çocuklar (özellikle 2 yaşından küçük çocuklar) (6 aydan küçük bebeklere influenza aşısı ÖNERİLMEZ)

2- 65 yaş ve üzerindeki kişiler

3- Gebe kadınlar (postpartum 2 hafta dâhil)

4- Bakımevlerinde ve diğer uzun dönem tedavi merkezlerinde kalanlar

5- Kronik hastalığı olanlar  (Astım,nörolojik hastalıklar (serebralpalsi, epilepsi, mentalretardasyon, v.b.)

6-Kronik akciğer hastalıkları (Kistikfibrozis, KOAH)

7-Kan hastalıkları (Orak hücreli anemi v.b.)

8-Kalp hastalıkları (Konjenital kalp hastalığı, Konjestif kalp yetmezliği v.b.)

9-Endokrin hastalıklar (Diabetv.b.)

10-Karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, metabolik hastalıklar,immünsüpresyon (HIV/AIDS, kanser, kronik steroid kullanımı, romatizmal hastalık tedavisi-biyolojik ajan kullanımı)

11-19 yaşından küçük uzun dönem aspirin kullanıcıları

12-Obezitesi (BMI 40 ve üzeri) olanlara özellikle AŞI uygulanmalıdır.

‘Aşının koruyucu etkisi 1-2 hafta sonra başlamaktadır. Covid-19 döneminde özellikle grip aşısı daha fazla önem kazanmaktadır.Yapılan bir çalışmada 65 yaş üzerinde influenza aşısı uygulananların Covid-19 mortalitesinin daha düşük olduğu gösterilmiştir.Dolayısıyla özellikle 65 yaş üstüne,risk gruplarına öncelikli olmak üzere influenza aşısı mutlaka uygulanmalıdır.Aşının en uygun zamanı, gribin en sık görüldüğü ayların hemen öncesi, yani güz ayları olup ekim ve kasım ayları tercih edilmekle beraber influenza sezonunun tamamı boyunca aşı yapılabilir. Aşılama zamanı aşının etkinliği açısından çok önemlidir. Çalışmalar sınırlı olmakla birlikte sağlıklı erişkinlerde koruyuculuk 6-8 ay veya daha uzun sürer. Yaşlılarda ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde bu süre daha da kısa olabilir. Son yıllarda ülkemiz sürveyans verileri mevsimsel influenza salgınının gittikçe daha ileri tarihlere kaydığını göstermektedir. Genellikle aralık ayının sonu ile ocak ayının başında grip salgını başlamakta ve ocak ayının sonu ile şubat ayının ortası arasında tepe yapmaktadır. Nisan ayı ortalarına kadar da grip olguları görülmeye devam etmektedir. Coğrafi bölgeye göre de aşılanma zamanı değişebilir. Çok erken yapılan aşılar özellikle yaşlı kişilerde mevsimsel influenza başladığında etkisini yitirmiş olabilir. Bu nedenle çok erken aşılamadan kaçınılmalıdır. Salgın başlamış olması aşılamaya engel OLMAMAKTADIR. Özellikle risk grubunda olan kişilerde aşılama yapılması önerilmektedir. Aşı önerisi sırasında, aynı hanede yaşayan risk grubunda yer alan kişilerin sorgulanması ve bu kişilere ve bakım verenlerine aşılama yapılması koruyucu hekimlik yaklaşımı açısından önemlidir.’

Ülkemizde olan quadrivalan influenza aşısı; 6 aylık-17 yaş arasındaki çocuklara 0,5 ml’lik tek doz, daha önce aşı uygulanmamış olan 9 yaşından küçük çocuklar için, en az 4 haftalık bir aradan sonra 0,5 ml’lik ikinci bir doz uygulanmalıdır. Bu gruplar dışındaki tüm yetişkinlere quadrivalan influenza aşısı 0,5 ml’lik tek doz olarak uygulanmalıdır. Mevcut aşılar (thiomersal gibi) koruyucu herhangi bir madde içermezler. Tek kontrendikasyonu yumurta alerjisi veya daha önceki aşı uygulamasında oluşmuş alerjik reaksiyondur.

Difteri, Tetanoz, Boğmaca Aşıları

Özellikle pandemi döneminde aşılama daha fazla önem kazanmaktadır Covid-19 riski veya tanısı yoksa aşılamaya devam edilebilir.

Erişkin aşılamaları kapsamında 15-49 yaş doğurganlık çağındaki kadınlara, gebelere, erlere de tetanoz aşısı uygulanmaktadır. Ancak daha sonraki yıllarda erişkinlere 10 yılda bir tekrarlanması önerilmektedir.

Erişkinler için primer aşılama üç dozdur: Dört hafta ara ile iki doz, ikinci dozdan 6 ay sonra da üçüncü doz Td aşısı yapılmalıdır (0.,1. ve 7.ay). Üçüncü doz aşı zamanında yapılmamışsa ilk dozdan sonraki 12.aya kadar yapılabilir.

Primer aşılama serisini tamamlamış olan erişkinlerin her 10 yılda bir Tdrapeli ile aşılanması ve bu rapellerden birinin Tdap olması önerilir.

Doğurganlık çağında (15–49 yaş) 5 doz Td uygulanmış olan kadınların da 10 yıl aralıklarla Td aşılamasına devam edilir. Gebelere de önceki tetanoz aşı durumlarına bakılmaksızın ve mümkünse bir dozu Tdap olmak üzere Td aşısı yapılması önerilmektedir.

 

Pnömokok Aşısı

Biri polisakkarit (PPSV23) diğeri konjuge (PCV13) olmak üzere iki tip pnömokok aşısı bulunmaktadır. Polisakkaritpnömokok aşısının invazivpnömokokenfeksiyonlarına karşı etkinliği çeşitli yayınlarda %50 ila 85 arasında bildirilmektedir. Ancak polisakkarit aşı T lenfosite bağımlı bağışık hafıza oluşturmamaktadır. Konjuge aşı ise toksik olmayan difteri toksinine (CRM197) bağlı on üç ayrıserotip içermektedir. Bu aşı T lenfosite bağımlı bağışık hafıza oluşturabilir. Antikor yanıtının daha geniş olmasını sağlamak amacı ile konjuge aşıyı takiben polisakkarit aşı kullanılması en etkin yöntemdir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 16 Nisan 2020’de Covid19 Pandemisindeİmmunizasyon ile ilgili çıkartmış olduğu kılavuza göre aşağıdaki gibi bir öneri mevcuttur. “ Yaşlı bireyler ve yüksek riskli hastalar için pnömokok, influenza veya boğmaca aşı programları mevcut olan ülkeler özellikle yaşlı bireyler gibi şiddetli hastalık riski yüksek olanlarda COVID-19’un yayılmasını önlemek için önlemler alırken aşı programlarını sürdürmelidir. Aşılama yoluyla pnömokok, grip ve boğmaca nedeniyle hastaneye yatışın ve solunum hastalıklarının önlenmesi, solunum tıbbi ekipmanlarının, ilaçların ve sağlık çalışanlarının COVID-19’lu hastaları desteklemek  için uygun olmasını sağlamaktadır. Ayrıca geçirilen enfeksiyonlara karşı  antibakteriyeller(antibiyotikler) in gereksiz kullanımı önlenir.”

Dünya Sağlık Örgütü’nün 16 Nisan 2020’de Covid19 Pandemisindeİmmunizasyon ile ilgili çıkartmış olduğu kılavuza göre aşağıdaki gibi bir öneri mevcuttur. “ Bu dönemde aşılama yapılması ile ilgili bir kontrendikasyon bulunmamaktadır. Covid-19 bulaş riskini en aza indirmek için lokal rehberlerin yönlendirmesine göre izolasyon kuralları uygulandıktan sonra aşılama yapılmalıdır. Tanı konmuş veya şüpheli birey bir sağlık kuruluşunda değilse immunizasyon için bir yere gelmesi bulaş riskini artıracağından, semptomlar geçip, 24 saat ara ile yapılan 2 test negatif geldikten sonraki süreçte yapılmalıdır. Eğer hasta test yaptırabilecek bir ortamda değilse semptomların geçtiği günden 14 gün sonra aşılama yapılmalıdır. Eğer hasta bir sağlık kuruluşunda tedavi görüyorsa, lokal rehberlere göre taburcu olduktan sonra aşılama hekim tarafından önerilir.”

Endikasyonları ve uygulama şekli

Pnömokok aşısının endike olduğu durumlar

Riskli hastalık grupları: • Kronik akciğer hastalığı • Kronik kardiyovasküler hastalık • Diabetesmellitus • Kronik karaciğer hastalığı  • Bakım evinde kalan kişiler Yüksek riskli hastalık grupları: • Fonksiyonel veya anatomik aspleni (Örn. Orak hücreli hastalık veya splenektomi) (Eğer elektifsplenektomi planlandı ise cerrahiden en az iki hafta öncesinde, acil splenektomi durumunda ise en erken iki hafta sonra aşılanmalıdır)• İmmünsupresif hastalıklar  – Konjenital ya da kazanılmış immün yetmezlikler (B ve T lenfosit eksiklikleri, kompleman eksiklikleri, fagositik fonksiyon bozuklukları, HIV enfeksiyonu)  – Kronik böbrek yetmezliği – Nefrotiksendrom – Lösemi, Hodgkin hastalığı, multiplemyelom gibi hematolojik hastalıklar  – Yaygın malignite – Uzun süreli immünsupresif tedavi (İmmunsupresif ilaç kullanımı, radyoterapi vb) – Solid organ nakli • Kohlearimplantlar • Beyin-omurilik sıvısı (BOS) kaçakları  • HIV enfeksiyonu

Her iki tip aşı da 0,5 ml IM olarak uygulanır. Erişkinlerde konjuge ve polisakkarit aşının her ikisinin de yapılması önerilir. Polisakkarit aşı algoritmalar dahilinde en az 5 yıl ara ile en fazla 3 kez tekrarlanabilir. (son dozun 65 yaşından sonrasında yapılması önerilmektedir).  Konjuge aşı ise erişkin yaş grubunda kemik iliği nakil hastaları dışında bir doz olarak uygulanır. Ağır immünsüpresyon yaratan durumlar, BOS kaçağı, kohlearimplant, aspleni gibi antikor titrasyonlarının çabuk yükseltilmesinin istendiği durumlarda konjuge aşı ve polisakkarit aşı arasında 8 hafta olmalıdır.Diğer tüm endikasyonlarda 2 aşı arasında en az 1 yıl olmalıdır. Tek doz konjuge aşı sonrasında, polisakkarit aşının temin edilemediği durumlarda bir yıldan daha uzun bir süre geçmesinde sakınca yoktur. Konjuge aşının yapılması polisakkarit aşıyla bağımlı değildir, bu nedenle kesinlikle atlanmamalı ya da ertelenmemelidir. Influenza aşısıyla aynı anda yapılabilir.

Hepatit A Aşısı

Fekal-oral yolla bulaşabilir. Hepatit A aşısı seronegatif sağlık çalışanlarına iki doz olarak uygulanmaktadır. Aşı dozu 0-6 ay şeklindedir. Covid-19 döneminde aşılamaya kaldığı yerden devam edilir.

Endikasyonları ve uygulama şekli Hepatit A aşısı ülkemizde seronegatif olan tüm erişkinlere önerilmekle beraber bazı risk gruplarının aşılanması öncelikli olarak önerilmektedir.

  • Sağlık çalışanları,stajyer öğrenciler
  • Hepatit A’nın yüksek ya da orta derecede endemik olduğu yerlere seyahat eden kişiler
  • Uyuşturucu bağımlıları • Mesleki olarak enfeksiyon riski artmış kişiler (Çocuk kliniklerinde, yuva ve kreşlerde çalışan seronegatif personel) • Kronik karaciğer hastalığı (HBV, HCV) olan seronegatif kişiler • Entellektüel yetenekleri bozulmuş, özel bakıma gereksinim gösteren hastaları barındıran kurumlarda hem hastalar hem de sağlık/bakım personeli • Küçük çocukların gündüz bırakıldıkları yuva ve kreşlerde hem personel hem de çocuklar • Kanalizasyon işçileri • Hijyen uyumunun zayıf olduğu seronegatif temizlik işçileri ve gıda hazırlama işinde çalışanlar • Solid organ ve kemik iliği nakli adayları ve alıcıları ile pıhtılaşma faktör konsantreleri alan kişiler • HAV ile enfekte primatlarla veya araştırma laboratuvarı şartlarında çalışan kişiler • Homoseksüel ve biseksüel erkekler • HIV ile yaşayan bireyler’sayılabilir.

Aşılama öncesinde erişkin yaş grubunda test yapılması ülkemiz koşullarında maliyet etkili olduğu için önerilmektedir. Aşılananların hemen hepsinde koruyucu antikorlar oluştuğu için aşı sonrası antikor kontrolü yapılması gerekmemektedir.

Hepatit B Aşısı

Covid-19 döneminde de aşılamaya kaldıgı yerden devam edilir.Hepatit B aşısı ülkemizde seronegatif veya eksik aşılı tüm erişkinlere önerilmektedir bununla beraber HBV enfeksiyonu açısından risk altındaki hastalar öncelikle aşılanmalıdır:

  • Sağlık çalışanları ve sağlık çalışanlarının yetiştirildiği tıp fakülteleri, diş hekimliği fakülteleri, sağlık meslek yüksekokulları vs. öğrencileri • Hemodiyaliz hastaları, • Solid organ nakli ve kemik iliği nakli adayları ve alıcıları, • Sık kan ve kan ürünü kullanmak zorunda kalan kişiler, • Madde bağımlıları (özellikle damar içi uyuşturucu kullananlar) • Hepatit B taşıyıcılarının/hastalarının aile içi temaslılarından aşısız ve seronegatif olanlar, • HBsAg pozitif annelerin çocukları,  • Aynı evde yaşamasalar bile HBsAg pozitif kişilerin anne-baba-kardeş ve diğer yakınları • Çok sayıda cinsel partneri olan ve seks işçileri ile /para karşılığı cinsel ilişkide bulunanlar  • Eşcinsel/biseksüel erkekler, • Hepatit B dışında kronik karaciğer hastalığı olan kişiler, • Cezaevlerinde ve ıslahevlerinde bulunan hükümlüler ve çalışanlar, • Piercing, dövme yaptırmayı planlayan kişiler,   • Berberler-kuaförler, manikür-pedikürcüler, • Zihinsel engelli bakımevlerinde ve yetiştirme yurtlarında bulunan kişiler, • Güvenlik personeli (kolluk kuvveti, asker, polis,itfaiye personeli  vb. arasında kan ve hasta çıkartıları ile temas riski yüksek olanlar), • Kazalarda ve afetlerde ilk yardım uygulayan kişiler,  • HBV endemisitesinin yüksek olduğu bölgelerden gelen göçmenler.’

Yüksek risk altındaki erişkinler ve çocuklar üzerinde yapılan çalışmalarda, üçüncü aşıdan sonra 10 mIU/mL veya daha üzerinde anti-HBs yanıtı elde edilmesi durumunda uzun süreli koruyuculuk sağlandığı gösterilmiştir. İmmün sisteminde sorun olmayanlara rapel doz gerekmemekte, zamanla anti-HBs düzeyleri saptanabilir düzeyin altına inse bile immün hafızaya bağlı olarak klinik hastalık tablosu oluşmamaktadır. Aşıları tam olan ve immün sisteminde sorunu olmayan kişiler için rapel doza gerek yoktur. İmmünsüpresyonu olan kişilerde (diyaliz hastaları, kemoterapi görenler, HIV/AIDS olguları gibi) çift doz ya da tekrarlayan dozlarda aşılama yapılması gerekebilmektedir.

Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak Aşıları

Attenüe canlı aşılardır. Kızamık aşısı (1980 yılından sonra doğanlar için) veya kızamıkçık aşısı olup olmadığına dair kayıtlı bilgisi ve güvenilir öyküsü yoksa veya hastalığı geçirdiğine dair kayıt olmayan yetişkinlere en az 1 doz subkütan yoldan KKK aşısı uygulanmalıdır. Laboratuvar tetkikleriyle antijene karşı immün olduğu gösterilmiş ise aşılanmasına gerek yoktur. Covid-19 tanısı veya şüphesi olanlarda aşılama ertelenmelidir. Aşağıdaki durumlarda en az 28 gün arayla 2 doz KKK aşısı uygulanmalıdır. Yakın zamanda kızamık, kızamıkçık veya kabakulağa maruz kalma ya da salgın durumu • Bir sağlık kuruluşunda ya da bakım evinde çalışma • Yükseköğrenim kurumlarında eğitim görme • Temas riskinin yüksek olduğu uluslararası seyahat planlama gb.

Gebelik KKK aşısı için kontrendikasyon teşkil ederken,laktasyon esnasında aşı uygulanabilmektedir. Ağır immün yetmezliği olan kişilerde (kanser hastaları, organ nakli yapılanlar, uzun süre kortikosteroid kullananlar, kemoterapi veya radyoterapi alanlar, ağır immünyetmezliği olan HIV pozitif hastalar vb.) canlı aşı olması sebebiyle KKK aşısı kontrendikedir. Orta/ağır şiddette hastalığı olanlarda akut dönem geçinceye kadar aşı ertelenmelidir. Aşı ve immünglobulinler aynı anda verilmemelidir. Aşı immünglobulinden en az 2 hafta önce veya en az 3 ay sonra uygulanmalıdır.  Bir doz KKK aşısından sonra 6 hafta içerisinde trombositopeni gelişirse ikinci aşı dozu yapılmamalıdır.

Kızamık aşısı SSPE hızını artırmaz, tersine bu komplikasyona karşı koruyucudur.

Meningokok Aşısı

Konjuge aşılar: Meningokokal A, C, Y ve W-135 polisakkaritlerinin difteri toksoid (DT), tetanoztoksoidi (TT) veya CRM 197 gibi taşıyıcı proteinlere kovalent bağlarla bağlanması ile elde edilmiş farklı aşılar kullanımdadır. Bu aşılar erişkinlerde tek doz olarak kullanılmaktadır.  Konjugemeningokokal B aşısı ülkemizde kullanıma girmiştir, konjuge aşı ile hafıza bağışıklık yüksektir ve meningokok taşıyıcılığı önlenebilmektedir. Ülkemizde sadece konjuge aşı bulunmaktadır. Covid-19 tanısı olanlarda aşılama ertelenmelidir.

Endikasyonları

  • Anatomik veya fonksiyonel aspleni • Orak hücreli anemi • Geç kompleman(C5-9) komponent yetmezlikleri • Ekulizumab kullanımı

Meningokokal A, C, Y ve W-135 aşısının tek doz önerildiği durum ve kişiler şunlardır:

  • Bakımevlerinde yaşayan kişiler • Yurtta kalan öğrenciler • Rutin olarak N.meningitissuşları ile karşılaşan laboratuvar çalışanları  • Askeri personel • Meningokokal hastalığın hiperendemik veya epidemik olduğu ülkelerde yaşayan veya o bölgeye (Örn. kuru sezonda -Aralık ile Haziran ayları arasında- “Menenjit kuşağı” olarak adlandırılan sahra altı Afrika gibi) seyahat edecek kişilere (öz. bölgeselpopulasyonla temasları uzun sürecekse) aşı önerilir.

Ülkemizde rutin olarak hac ziyareti yapacak olan bireylere ülkemizden ayrılmadan bir ay önce meningokok aşısı yapılmaktadır.

Kaynaklar

1-Dinleyici E,Borrowb R, MarcoAurélioPalazziSafadi c, Pierre vanDammed, and Flor M. Munoze. Vaccinesandroutineimmunizationstrategiesduringthe COVID-19 pandemic. Londra : Taylor& Francis Group, 2020. 10.1080/21645515.2020.1804776.

2-www.ekmud.org.tr /emek/rehber/indir/97 sitesinden 1.9.2020 tarihinde erişilmiştir.

 

Yazarlar:

Uzman Dr. Selda Handan Karahan Saper, Kartal Yakacık Aile Sağlığı Merkezi

Dr. Hamza Özdemir, Kağıthane Hürriyet Aile Sağlığı Merkezi

Bu gönderiyi paylaş