Serviks Kanseri ve Aşılama

Serviks Kanseri ve Aşılama

Rahim ağzı kanseri kadınlarda kanserden ölümler arasında ilk 10 kanser arasında yer almaktadır. Dünyada her yıl 493.000 yeni rahim ağzı kanser vakası görülmekte ve ne yazık ki tüm tedavilere rağmen bunların 274.000’i hayatını kaybetmektedir. Başka bir deyişle dünyada her 2 dakikada bir kadın bu kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir.

En sık 30-65 yaş aralığında ortaya çıkmaktadır. Erken yaşta başlayan cinsel aktivite, çok sayıda hamilelik, genetik faktörler, sigara kullanımı, çok sayıda cinsel partner risk faktörleri arasında yer almaktadır. Erkeklerde sünnet olmanın enfeksiyon yayılımını azalttığına dair yayınlar bulunmaktadır. Kondom kullanımının bulaşmayı tamamen önlediği gösterilmemiştir.

Hemen hemen tamamı İnsan Papilloma Virüs (HPV) kaynaklıdır. HPV virüsü cinsel yolla bulaşmaktadır.  Virüs cinsel yolla bulaştıktan sonra genellikle bağışıklık sistemi tarafından yakalanarak yok edilmektedir. Ancak az bir kısmı enfeksiyona neden olmakta ve kanser öncesi lezyon (yara) adıyla anılmaktadır. Kanser öncesi lezyonlar da yine bağışıklık sistemi tarafından gerileyerek yok olabilmektedir. Ancak bağışıklığın yeterli olmadığı durumlarda kansere kadar devam eden süreç gelişebilmektedir. Bu süreç ortalama olarak virüs alt tipinin özelliğine göre 10 ile 20 yıl arasında değişmektedir.

İleri evre kanser öncesi lezyonların ve kanserin tedavisi cerrahi olarak yapılmaktadır. Erken dönemde teşhis edilen kanserlerin cerrahi sonrası 5 yıl hayatta kalım süreleri %90’ın üzerinde olmakla birlikte bölgesel yayılım olan durumlarda bu oran %50’lere kadar düşmektedir. Geç evre teşhis edilmiş bir rahim ağzı kanserinde ise ne yazık ki cerrahi sonrası 5 yıl hayatta kalma oranı %17 civarında olmaktadır.

Servikal Kanser tarama yöntemleri

Tarama testleri ile servikal kanserleri henüz kanser öncesi lezyon halinde iken yakalamak ve ölümleri azaltmak mümkündür. Ülkemizde de uygulanan 30-65 yaş arası kadınların her 5 yılda bir HPV – DNA yöntemi ile taranması hastalığın erken teşhisinde etkin uygulamalardan birisidir. Belirtilen yaş aralığında kadınlar 5 yılda bir aile hekimlerine veya Kanser Tarama Merkezlerine başvurarak sürüntü aldırmak suretiyle taramaya katılmalıdırlar.

Aşılama

HPV virüs aşısı 2006 yılından itibaren kullanılmaya başlamış olup aşılanan bireylerin %99’u 3 doz aşılama serisini tamamladıktan 1 ay sonra aşı içeriğinde bulunan alt tiplere karşı koruyucu bağışıklık geliştirmek koşulu ile korunur hale gelmişlerdir.

Aşılar sadece koruyucu amaçlı olup tedavi edici özellikleri yoktur. HPV aşısının kullanılması sonrası tarama yöntemlerinin bırakılması söz konusu değildir çünkü aşı içeriğinde sadece toplumda en sık  görülen HPV alt tipleri bulunmakta, aşı uygulanan kişiler nadir görülen tipler ile kanser olma ihtimalini taşımaktadır.

Piyasada rahim ağzı kanserine karşı 2 tip aşı bulunmaktadır. 4 alt tip içeren aşı rahim ağzı kanserinin yanı sıra genital siğillere karşı da koruyucu özellik göstermektedir.

Sağlık otoriteleri tarafından 11-12 yaş hem kız hem erkek çocukların rahim ağzı kanseri aşısı ile aşılanmasını önermektedir.

Piyasada bulunan her iki aşı da 3 doz uygulama olarak önerilmektedir. İdeal olarak aşılanma HPV ile maruziyet ihtimalinden (cinsel aktivite başlamadan) önce tamamlanmalıdır.

4 alt tipli aşı (Gardasil), HPV alt tip 6,11,16,18’e karşı etkilidir.  9-15 yaş arası çocuklara alternatif uygulama şeması olarak 2 doz (ikinci doz ilk dozdan 6 ile 12 ay arası olmak üzere) uygulanır. 15. Yaşını doldurmuş kişilerde ise 3 doz (0-2-6. Ay) uygulanması önerilmektedir.

4 alt tipli aşı, Amerika ve Avrupa’da  9 alt tipli aşının ruhsatlandırılması sonucu yerini bu aşıya bırakmış olmakla birlikte 9 alt tipli aşı henüz (Mart 2019) ülkemizde onaylanmamıştır.

2 alt tipli aşı (Cervarix), HPV alt tip 16 ve 18’e karşı etkilidir. 9-14 yaş arası 2 doz olarak (0-6 ile 13 ay arası) uygulanabilir. 15 yaş üzeri ise 3 doz olarak (0-1-6. Ay) uygulanması önerilmektedir.

Aşılamaya hangi aşı ile başlanmış ise o aşı ile devam edilmelidir.

REFERANSLAR: CDC. Epidemiology and Prevention of Vaccine Preventable Diseases 13th Edition. 2015; 175-182

Bu gönderiyi paylaş