Tetanoz
Tetanoz; Clostridium tetani denilen bakteri tarafından oluşturulan bir enfeksiyondur. Doğada toz, toprak, gübre dahil her yerde bulunan bu bakteri enfekte ettiği bölgede toksin (zehir) üreterek kişinin sinir sistemini etkileyen bir hastalıktır. Sıklıkla kişinin boyun ve çene kaslarında şiddetli kasılmalara neden olduğu ve kişi ağzını açamadığı için ‘Kazıklı Humma’ olarak ta adlandırılır.
Clostridium tetani, oksijensiz ortamda özellikle nemli ve ılık topraklarda, tozlarda ve gübrelerde yıllarca canlı kalabilen, insan ve hayvanların sindirim sistemlerinde de yaşayabilen bir bakteridir. Sanıldığının aksine sadece paslı çivi gibi materyallerle yaralanma sonrası değil, kontamine (kirli) objelerle (tırnak, iğne, çivi gibi) oluşmuş kesiklerden ya da toz, toprak, dışkı veya tükürükle kirlenmiş yaralardan, yanık ve kazalarda meydana gelen ölü dokulardan, yeni doğanlara göbek kordonundan gibi, yeni oluşan ya da açık tüm yaralardan bulaşma ihtimali vardır.
Dünya Sağlık Örgütünün 2002 yılında açıkladığı rapora göre tetanos nedeniyle dünya genelinde her yıl 213.000 ölüm olmaktadır. Vakaların çoğunun hijyenik doğum yapmayan kadınlar ve bebekleri olduğu bildirilmiştir. Maternal Neonatal Tetanos denilen bu durum, tetanosa karşı bağışıklanmamış kadınlara ve bebeğe doğum sırasında mikrobun bulaşmasıyla oluşmaktadır.
Tetanos mikrobunun vücuda girmesinden sonra oluşturdukları toksinler belirtilere neden olur. Kuluçka süresi genellikle 3-21 gündür (ortalama 10 gün). Yaranın tipine bağlı olarak bu süre 1 günden birkaç aya kadar değişebilir. Genellikle kısa kuluçka süresi ileri derecede kontamine (kirli) yaralarda görülür ve hastalığın daha ciddi ve kötü prognozla (seyirle) seyredeceğinin işaretidir. En fazla görülen ilk belirti çene kaslarında spazmdır (kasılma). Bundan başka; baş ağrısı, ani ve istemsiz kas kasılmaları (en sık midede), bütün vücutta ağrılı kas sertliği, yutkunma sorunları, nöbetler, ateş ve terleme, yüksek kan basıncı ve kalp atışında hızlanma görülür. Ayrıca tetanosa bağlı olarak gelişebilen komplikasyonlar; vokal kordlarda (ses telleri) kontrolsüz ve istemsiz spazm, kemik kırıkları, hastane enfeksiyonları, akciğer embolisi, solunum yollarındaki yabancı materyallere bağlı gelişen aspirasyon pnömonisi, ölümle sonuçlanması muhtemel solunum güçlüğüdür (vakaların %10-20’si kaybedilir). Hastaneye yatırılmayan vakalarda ise ölüm % 100’dür.
Tetanosdan korunmanın en etkili yolu aşılanmadır ve uzun yıllardır güvenle uygulanan çok etkili bir aşısı mevcuttur. Tetanoz aşılaması 1968’ den beri ülkemiz aşı takviminde olup, takvime göre 2. ay, 4. ay, 6. ay, 18. ayda beşli karma aşı (DTaP-İPA-Hib) şeklinde ve ilköğretim 1. sınıfta dörtlü karma aşı (DTaP-İPA) şeklinde olmak üzere toplam 5 kez uygulanır. Tam aşılı bireylerde 10 yılda bir Td (difteri-tetanos) ile hatırlatma (rapel) dozu uygulamasına devam etmek gerekmektedir. Tam aşılı olmayan bireylere de Td aşısı ile 5 dozluk aşı programı uygulanmakta ve 10 yılda bir rapel doza devam edilmektedir. Ayrıca Maternal Neonatal Tetanos’ un önlenmesi amacıyla gebelerde 20. hafta ya da sonrasında başlamak ve 2. dozu doğumdan en az 2 hafta önce yapılmak üzere Td ile aşılama yapılmaktadır.
Ülkemizde doğum nedeniyle oluşan maternal neonatal tetanoz yukarıda bahsedilen ve gebelere uygulanan tetanoz aşılaması sayesinde önlenmiş durumdadır. Bu durum Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2009 yılında ülkemize sertifika verilerek belgelendirilmiştir.
Yen, LM ve Thwaites, CL (2019, 20 Nisan). Tetanoz. Lancet . Lancet Yayın Grubu. https://doi.org/10.1016/S0140-6736(18)33131-3
Cook, T. M., Protheroe, R. T., & Handel, J. M. (2001). Tetanus: A review of the literature. British Journal of Anaesthesia. Oxford University Press. https://doi.org/10.1093/bja/87.3.477
asi.saglik.gov.tr/liste/48-tetanoz-hastal%C4%B1%C4%9F%C4%B1.html