Tüberküloz Hastalığı ve Aşılama

Tüberküloz Hastalığı ve Aşılama

KLİNİK:

Tüberküloz Hastalığı (verem) Mycobacterium tuberculosis isimli bir mikrop aracılığı ile oluşan bulaşıcı bir hastlıktır. Tüberküloz mikrobu vücuda girdikten sonra aylarca-yıllarca hastalık yapmadan kalabilir.  Bu dönemde,Tüberkülin (PPD) ile cilt testi yapılırsa pozitif olur; bu yolla mikrobun vücuda girmiş olduğu anlaşılır. Tüberküloz hastalığı, en çok akciğerleri tutar. Hastalığın tuttuğu diğer organlar, akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin zarlarıdır. Vücudun hemen bütün organlarında hastalık yapabilir.

En sık ve ilk görülen solunum sistemi belirtisi öksürüktür. Başlangıçta kuru ve kesik kesik olan öksürük daha sonra sümüksü, balgamlı ya da kanlı  olabilir. Göğüs ağrısı genellikle akciğer zarının tutulumuna bağlı olarak gelişir. Halsizlik,gece terlemesi,iştahsızlık görülebilir. Hastalığın son döneminde nefes darlığı, gırtlak tutulumuna ikincil ses kısıklığı gelişebilir. Her ne kadar hastanın şikayetleri ya da akciğer filmindeki bazı özellikler veremden şüphelenmesine neden olsa da hastalığa, kesin olarak verem diyebilmek için alınan balgam örneğinde verem mikrobunu görmek gerekir. Balgam alınamadığı durumlarda,açlık mide suyu gibi başka vücut sıvıları da kullanılabilir.

BULAŞTIRICILIK:

Hasta bir kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması ile havaya karışan mikropların solunum yolu ile sağlıklı bir insanın akciğerlerine ulaşmasıyla hastalık bulaşmaktadır. Verem hastalarının bulaştırıcı olduğu dönem hastalığın başlangıç dönemidir. Kuluçka süresi ilk doku bozukluğunda 4-12 hafta,sekonder (ikincil) enfeksiyonda 1-2 yıldır. Bu basilleri alan kişilerin bir kısmında basiller hastalık oluşturmadan akciğerde yıllarca kalıp, vücut direncinin düştüğü bir durumda hastalık oluşturabilirler.

 Verem hastası ile karşılaşanların verem hastalığına yakalanma riski grip gibi, hastalıklarla karşılaştırıldığında çok düşüktür. Buna karşılık çocukların, yaşlıların, AIDS hastalığı, kanser hastalığı, alkol ve sigara bağımlılığı olanların özellikle dikkatli olması gerekir. Mikrop yayan hastalar, mikrop yaydığı sürece bir antitüberküloz tedaviden 15-20 gün sonrasına kadar bulaştırıcılık devam eder.

HASTALIĞIN YOL AÇABİLECEĞİ OLUMSUZ DURUMLAR:

Tübeküloz tedavisindeki amaçlar iyileştirme, tüberküloza bağlı ölümü ve hastalıktan kalan doku bozukluğunu önlemek, tekrar oluşmasını engellemek, toplumda enfeksiyonun yayılmasını engellemek, ilaç direnci gelişmesini engellemektir. Bu amaçlara bakıldığında tüberkülozun bütün olumsuz yönleri görülmektedir. Tüberküloz hastalığı ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır.

TEDAVİSİ:

Tedavi edilmediği sürece, tuttuğu organda ya da organlarda hasar yapar, bu hasar giderek artar ve öldürücü olabilir. Tüberküloz hastalığı, dışarıdan bakıldığında kolay tedavi edilebilir bir hastalık gibi görünse de aslında çok ciddi bir süreç sonucunda tedavi edilen bir hastalıktır. Yaklaşık olarak 6 ay süren Tüberküloz tedavisi, ilaç tedavisi ile sağlanmaktadır. Ayrıca temaslı ve riskli hasta grubuna tüberküloz proflkasi tedavisi de uygulanmaktadır. Tüberküloz kontrolü, dünyada 1991’den beri “Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi” (DGTS) ile yürütülmektedir.  Bu ilaçları, ülkemizde Verem Savaşı Dispanserleri ücretsiz verir. DGT(Doğrudan Gözetimli Tedavi)ile Aile sağlığı Merkezlerinde aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları tarafından hastalara her doz ilacın, bir görevli tarafından bizzat içirilmesi ile tedavi takip edilir.  Hastaların bir kısmı, en az 6 ay sürmesi  gereken tedaviyi düzenli sürdürememektedirler.  Hangi hastanın tedaviyi yarım bırakacağını ya da düzensiz kullanacağını öngörmek de olanaksızdır. Bu nedenle, her bir hastanın tedavisini düzenli bir şekilde yapmak ve tamamlamak için doğrudan gözetimli tedavi gereklidir.

HASTALIĞIN ÖNLENMESİ VE AŞILAMA:

Ülkemizde verem aşısı denilen BCG aşısı 2. ayını doldurmuş bebeklere deri altına  ücretsiz olarak yapılır. Çocuklarda miliyer ve menenjit tüberkülozu adı verilen ağır seyirli ve öldürücü enfeksiyonlara karşı koruyucudur. Erişkinlerde ve latent tüberküloz enfeksiyonu reaktivasyonunu engellemede güvenilir değildir. Aşının toplumsal bağışıklamada etkisi bulunmamaktadır. BCG aşısı, lepra etkenine karşı da koruyucudur.

REFERANSLAR: Sağlık Bakanlığı (2009)”Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesi”.Güncellenme tarihi 17.10.2011

Etiler,N.2018.Birinci Basamak Sağlık Çalışanları için Aşı Rehberi.Ankara:Türk Tabipler Birliği Yayınları

WHO, Strategic Advisory Group of Experts. “Report on BCG vaccine use for protection against mycobacterial infections including tuberculosis, leprosy, and other nontuberculous mycobacteria (NTM) infections” 22 September 2017. Erişim: http:// www.who.int/immunization/sage/meetings/2017/ october/1_BCG_report_revised_version_online.pdf (01.03.2018)

Bu gönderiyi paylaş